18 Nisan 2025 Cuma
DOLAR 38.18 ₺
EURO 43.60 ₺
STERLIN 50.86 ₺
G.ALTIN 4,083.92 ₺
BTC 84,176.70 $
ETH 1,583.50 $
BİST 9,369.68

"Yenidoğan Çetesi" Soruşturmasında Şok Gelişme!

Gündem 3
Yayınlama: 10 Nisan 2025 Perşembe 20:30 Kaynak: Birlik Haber Ajansı Editör: Cansu R.

İstanbul'da kamuoyunun "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen sağlık skandalıyla ilgili 13 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı ve Bakırköy Mahkemesi'ne sunuldu. İddianamelerde şok detaylar ortaya çıkarken, tehditler ve sahtecilik iddiaları dikkat çekiyor.

İstanbul'da gizemli "Yenidoğan Çetesi" soruşturması hız kesmeden devam ediyor. 13 şüphelinin yer aldığı iddianame şok etkisi yaratırken, suç örgütüne ait detaylar yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Bakırköy Mahkemesi'ne sunulan 57 sayfalık iddianame, toplumda büyük yankı uyandırdı. Sağlık sektöründeki karanlık ilişkiler, tehditler ve sahtecilik iddiaları adeta gerilim filmi izler gibi okuyucuları bekliyor. Soruşturmanın aydınlatılması ve suçluların cezalandırılması için adli süreç hızla ilerliyor.

ANKARA-BHA İstanbul'da kamuoyunun "Yenidoğan Çetesi" olarak tanıdığı skandal sağlık soruşturmasında yeni bir aşamaya geçildi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, bebek ölümleri üzerinden haksız kazanç sağladıkları iddia edilen suç ağına yönelik 13 şüpheli hakkında iddianame hazırladı. "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" ve "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçlamalarıyla hazırlanan 57 sayfalık iddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Sosyal Güvenlik Kurumu, iddianamede "suçtan zarar gören" olarak yer aldı. TEHDİT SORUŞTURMASI İDDİANAMEDE  İddianamede, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı fezleke doğrultusunda hareket edildiği belirtilirken, ana dava dosyasındaki sanıklar dışında da 17 şüpheli belirlendiği kaydedildi. Bu isimler arasında, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makam odasında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin de bulunuyor. Zengin’in savcıyla görüşmesinde, örgüt üyesi olduğu iddia edilen Tuğçe Toptemel’in tahliyesi için baskı yaptığı, bu görüşmenin tehdit boyutuna ulaştığı vurgulandı. HTS kayıtları ise Zengin’in, ana dava dosyasındaki sanıklarla yoğun telefon trafiği içinde olduğunu ortaya koydu. Zengin’in, Toptemel’in üvey babası Yavuz Çelik, Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nin mesul müdürü Ahmet Atilla Yılmaz ve sanık avukatı Aylin Arslantatar’la yüzlerce kez telefonla görüştüğü tespit edildi. İddianamede, bazı doktor ve hemşirelerin hastane kayıtlarında sahte epikriz düzenlediği, bebek ölümlerine ilişkin tıbbi belgelerin değiştirildiği ya da usulsüz biçimde sisteme yüklendiği belirtildi. Avcılar Hospital'da görevli Dr. Zeki Ötünç'ün bir bebeğin ölümünde tıbbi ihmalde bulunduğu tespit edilirken, Esenyurt Reyap Hastanesi’nde çalışan hemşire Aslı Alemdağ’ın ölen bir bebeğe ait dosyaya, başka bir entübe bebeğin akciğer grafisini yüklediği kaydedildi. Çorlu Reyap Hastanesi’nde görevli Remzi Karaca’nın ise hasta sevklerini organize ederek bebekleri anlaştıkları hastanelere yönlendirdiği anlatıldı. TRG Hospitalist Hastanesi’nde görevli sekreter Senanur Ünlü’nün de sistemde sahte kayıt oluşturduğu ve şüpheli Fırat Sarı’yla para trafiğine girdiği belirtildi. İddianamede, Silivri Kolan Hastanesi’nin başhekimi Bener Mahmut Mansuroğlu’nun, hastane bünyesinde Fırat Sarı’nın şirketine ait usulsüz işletmeye izin verdiği ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği vurgulandı. Aynı dosyada adı geçen başhekim İbrahim Oktay, başhemşire Hilal Vatansever, sekreter Gözde Polat, sağlık çalışanı Meryem Küçükoğlu gibi isimlerin de sistematik sahtecilik ve haksız kazanç sağlama faaliyetlerinde yer aldığı belirtildi. MUSTAFA KEMAL ZENGİN'DEN İLGİNÇ SAVUNMA İfadesine yer verilen Mustafa Kemal Zengin, savcıyı tehdit etme kastı taşımadığını savunarak, "Olay benim boşboğazlığımdan bu noktaya geldi" dedi. Devlete ve millete özür borçlu olduğunu ifade eden Zengin, kendisini "müşavir" olarak tanıttığını ve çevresinin kendisini abartılı şekilde tanıttığını ileri sürdü. İSTENEN CEZALAR BELLİ OLDU İddianamede, Mustafa Kemal Zengin için "örgüte yardım" suçundan 2 ila 4 yıl, firari Serenay Şenkalaycı için ise "resmi belgede zincirleme sahtecilik" suçundan 2 yıl 6 ay ila 8 yıl 9 ay arası hapis cezası istendi. Bener Mansuroğlu hakkında ise "nitelikli dolandırıcılık" ve "örgüt üyeliği" suçlarından toplamda 12 ila 39 yıl hapis cezası talep edildi. Diğer 10 şüpheli için de çeşitli suçlardan hapis cezaları talep edildiği bildirildi.

İstanbul'da gizlilik perdesi ardında yürütülen "Yenidoğan Çetesi" soruşturması her geçen gün yeni detaylarla şaşırtmaya devam ediyor. Sağlık sektöründeki çarpıcı skandalların gün yüzüne çıktığı iddianameler, toplumda infiale neden oluyor. Bebek ölümleri üzerinden haksız kazanç elde ettikleri iddia edilen 13 şüphelinin geleceği, adalet önünde belirlenmeye çalışılırken tehdit, sahtecilik ve dolandırıcılık gibi suçlamalar, kamuoyunda geniş yankı buluyor. Davanın detayları ve suç örgütüyle ilgili yeni gelişmeler yakından takip edilmeye devam ediyor.

İlk Yorumu Sen Yaz
code