Vali Erin: Sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz
ISPARTA-BHA
Isparta Valisi Abdullah Erin, AFAD İl Müdürlüğü’nde 2025 yılı 1. Dönem Türkiye Afet Müdahale Planı Değerlendirme Toplantısı’na başkanlık etti.
İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu üyelerinin de katıldığı toplantıda, plan kapsamında Isparta’daki afet ve acil durumlara ilişkin hazırlıklar ve müdahale süreçleri değerlendirildi. Toplantıda, kurumlar 2025 yılının ilk üç ayında gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında Vali Erin’e ve kurul üyelerine sunum yaptı. Toplantı sonunda Vali Erin, ilgili kurumlara bir sonraki toplantıya kadar yapılması gereken iş ve işlemlerle ilgili talimatlarını iletti.
Konuşmasında AFAD’ın hayati öneme sahip bir kurum olduğunu belirten Vali Erin, “Burada dile getirilen afet müdahale planı, çalışma gruplarının sorumluluk alanına giren konular içeriyor. Onun öncesinde, risklerin azaltılmasına yönelik geliştirilen planlar var. Her biri hepimizi ilgilendiriyor. Her biri, her bir kurumu ve her bir bireyi ilgilendiriyor” ifadelerini kullandı. Etkili bir bilincin oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Erin, bu konunun kamuoyunun gündemine daha çok taşınması gerektiğini vurguladı. “Bu anlamda da yaygın bilgilendirme, bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinin yürütülmesi şart.” dedi.
“HAZIRLIK PLANLARININ UYGULANABİLİRLİĞİ SÜREKLİ TEST EDİLMELİ”
Hazırlanan planların uygulanabilirliğinin sürekli test edilmesi gerektiğini belirten Vali Erin, “Kurumsal olarak hazırladığımız planların da uygulanabilirliğinin sürekli bir şekilde test edilmesine ihtiyaç var. Sürekli. Hazırladığımız rehberlerden, kurumsal bazda hazırladığımız müdahale planlarına kadar, afet müdahale planlarına katılım ve katkı anlamında kurumsal kapasitemizin de, vereceğimiz desteğin sürekli sınanması ve sürekli güncel tutulmasına ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin coğrafi özelliklerine değinen Vali Erin, ülkemizin fay hatları açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biri olduğunu ifade etti. “Coğrafyamız itibarıyla, topraklarımızın altındaki fay hattı itibarıyla dünyanın en zengin ülkesiyiz neredeyse, değil mi? Bu kadar fay kırığı olan başka bir toprak parçası herhalde yok gibi. Dolayısıyla bu mesele, her tarafı, hepimizi, her yeri ve her zaman ilgilendiriyor. ‘Bu bir kalsın şimdi’ diyebileceğimiz bir mesele değil. Bu meselenin mutlak surette hepimiz farkında ve idrakinde olmamız gerekiyor.” dedi.
Afetlerin ihmale gelmeyeceğini vurgulayan Vali Erin, “Bu, ihmal edilecek, savsaklanacak bir konu değil. Bunlar ihmal edilecek işler değil ki. Hayat söz konusu, insanların hayatı. Alınacak tedbirler belli ve bu konuda ihmalkârlık gösteren kurumlar, özel şirketler ve firmalar var. Bu konuda önlem alması gereken kurumların da, herkesin de üzerine düşen görevi hakkıyla ve fazlasıyla yerine getirmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Afet müdahalesinde görev alacak ekiplerin yetkinliğine değinen Vali Erin, “Geçen toplantıda yine konuştuğumuz konulardan bir tanesi de, bu arama kurtarma faaliyetlerinde görev alacak ekiplerin yetkin, sertifikalandırılmış ekipler olarak oluşturulmasıydı. Ve belli sayının üzerinde personeli olan kurumların her birinin yani o kurum personelinin tamamının afet konusunda bilgilendirilmeye, bilinçlendirilmeye ihtiyacı var. Bunun için yaygın bir şekilde eğitim faaliyetlerini yürütüyoruz. Bu konuda kurumlarımıza teşekkür ediyoruz. Üniversitemiz, diğer kurumlarımız ve belediyemizle iş birliği içerisinde bu eğitimleri her tarafa, her ilçeye ve her yerleşim yerine mutlaka yaymak ve bu bilincin oluşmasına katkı sunmamız gerekiyor.” dedi.
Afet anında hızlı ve bilinçli müdahalenin önemine dikkat çeken Erin, “Bir de afet durumunda sorumluluk üstlenecek ve afete maruz kalmış olan insanlara el uzatacak; ne yapacağını bilen, nasıl hareket edeceğini bilen ve insanların yardımına koşup zamanla yarışan donanımlı ekiplere ihtiyacımız var. Diğer kurumlarımızda da bunun tekrar değerlendirilmesini ve ‘şu kurumda da olsun’ dediğimiz kurumlarda da bu ekipleri oluşturmaya mutlaka daha çok önem vermemiz gerekiyor. Bakın, onlar hayat kurtaracak. En kritik anda, herkesin çaresiz kaldığı bir zamanda onlar elimiz, gözümüz, ayağımız, kulağımız olacaklar. Afet müdahale planının işlerliğini sağlayacağız. Eğitimlerimizi yaygınlaştıracağız. Kurumlarımızda müdahale ekiplerini artırarak, sayısını artırarak, nüfusa oranı itibarıyla en fazla arama kurtarma müdahale ekibine sahip il haline geleceğiz. Gelmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Isparta’nın birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yer aldığını hatırlatan Vali Erin, “Riskleri azaltmak için elimizden geleni yapmamız lazım. Ama müdahaleye en az ihtiyaç hissedeceğimiz tedbirleri bugün alabiliriz. Azami düzeyde bunları almak, bizim boynumuzun borcudur ve vicdani sorumluluğumuzdur. Aynı zamanda hukuki sorumluluğumuzdur.” ifadelerini kullandı.
“RİSKLİ YAPILAR HIZLA TESPİT EDİLMELİ, YIKIMLAR GECİKTİRİLMEMELİ”
Kamu binalarının deprem testlerinin devam ettiğini belirten Vali Erin, “Bizim yapabileceğimiz şeylerden biri, kamu binalarının deprem testlerini bitirmemiz lazım. Hâlen devam eden okullarımız var. Depreme dayanıklılık incelemesi devam eden ve Süleyman Demirel Üniversitemizin teknik personeliyle birlikte yürüttüğümüz çalışmalar var. Riskli binaların 66 tanesini yıkmışız bugüne kadar, halen yıkım ihalesi aşamasında olanlar var.” dedi.
Sürecin hızlandırılması için teknik personele çağrıda bulunan Erin, “Hocalarımızdan rica edeceğiz ve bunu seri, hızlı bir şekilde tamamlayacağız. Yıkmamız gerekiyorsa yıkacağız. Gerekirse ikili eğitime geçeceğiz, yıkacağız. Bu konuda arkadaşlarımıza hep söylediğim şey şu: Sizin inisiyatifiniz altında olan bu tür yerlerde kesinlikle risk almayın, risk almaya hakkınız yok. Köylerde de, ilçelerimizde de, il merkezimizde de yıkılması gereken yapı diye nitelendirebileceğimiz riskli yapıların tamamını çok rica ediyorum hemen yıkın, tamamlayın bunları.” ifadelerine yer verdi.
Gözlemsel incelemelerle tespit edilen yapıların hızla değerlendirilmesi gerektiğini belirten Vali Erin, “Diğer yapılarımızda, tespiti yapılmış riskli yapıları yıkacağız. Yeni geliştirdiğimiz gözlemsel incelemeler sonrasında, daha ileri bir tetkik yapılmalı diyeceğimiz binalar olacak. Bu türden olan yapılar var. Yani ben de gezerken, dolaşırken görüyorum. Bazı yapılar gözünüze çarpıyor ya; ‘Bu yapı nasıl duruyor?’ veya ‘Nasıl inşa edilmiş?’ dediğiniz yapılar var. Bunun için âlim olmak gerekmiyor, bina duruyor zaten. Bu türden yapıları hızlı bir şekilde, tespit edip, belediyemizle birlikte almamız gereken önlemleri alalım.” dedi.
Tüm bina stoğunun gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Erin, “Gerekirse özel sektörün, yerel yönetimlerin, diğer kurumların teknik personelinden de istifade etmek suretiyle, il geneli ve ilçelerimizdeki bütün binaların bütün bina stoğumuzun tamamının bir şekilde, ‘Biz hepsini yaptık, gözden geçirdik’ diyebileceğimiz bir noktaya kadar getirelim.” şeklinde konuştu.
Toplantının sonunda Vali Erin, 2025 yılının bu ilk toplantısının hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Yine dün yaşanan deprem nedeniyle, bütün memleketimize, İstanbul, Türkiye demek; her taraftan insanlarımızın yaşadığı bizim güzide şehrimize tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Cenabı Allah bu memleketi ve bu memleketin aziz milletini de her türlü beladan, kazadan, depremden, afetten muhafaza etsin. Bizleri de bu deprem ve afetlere karşı önlem alan, bunun için sorumluluğunu yerine getiren, bunun için dertlenen kamu görevlileri ve insanlar kılsın.” ifadelerini kullandı.