ABD Başkanı'nın Çin'e karşı yeni tarifeler uygulama kararının ardından başlayan ticaret restleşmesi, küresel ekonomiyi endişelendiriyor. Ekonomik ayrışmalar dünya genelinde sarsıntı yaratırken, ticaret savaşının etkileri kriz endişelerini artırıyor. Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki gerilim, ticaretin geleceğini belirsiz kılıyor.

ANKARA-BHA ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin’e yönelik tarifeleri artırma kararının ardından Çin hükümeti de karşılık vererek, iki ülke arasında ticaret savaşını alevlendiren adımlar atmıştı. Bu gelişmeler, dünyanın en büyük iki ekonomisinin ekonomik ayrışmalarının küresel ekonomiyi tehdit eden bir durgunluğa yol açabileceği uyarılarını gündeme taşıyor. Trump'ın tarifeleri bir araç olarak kullanarak, ülkesinin dış ticaret açığını kapatmayı ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerdeki üretim yatırımlarını yeniden Amerika'ya çekmeyi hedeflediği belirtiliyor. Ancak bu politikaların, küresel sanayi ve tedarik zincirlerini derinden etkilemesi bekleniyor. ABD ile Çin arasındaki dış ticaret açığı, 2024 yılında 295,4 milyar dolara yükseldi. ABD'nin Çin’e yaptığı ihracat ise 143,5 milyar dolar, Çin’den aldığı ürünler ise 438,9 milyar dolar olarak kaydedildi. ABD’nin Çin’e uyguladığı gümrük vergileri, son yıllarda büyük bir artış gösterdi. Çin, ABD’den yapılan ithalatı sınırlarken, alternatif üretim ülkelerine de yeni tarifeler getirilmesiyle, ticaretin yönü yeniden şekillenmeye başladı. ABD’nin Vietnam, Endonezya, Malezya gibi Asya ülkelerine uyguladığı yüksek gümrük vergilerinin, bu ülkeler için ekonomik olumsuz etkiler yaratması bekleniyor. Trump’ın tarifeleri, yalnızca Çin ile değil, aynı zamanda ABD’deki tüketicilere de ciddi fiyat artışları olarak yansıyacak. Ekonomistler, ABD'deki tüketici ürünlerinin büyük bir kısmının Çin’de üretildiğini belirterek, bu artışların özellikle Amerikalı tüketiciler için maliyet anlamına geleceğini vurguluyor. Ticaret savaşının ardından Amerikan şirketleri de belirsizliklerle karşı karşıya. Özellikle teknoloji ürünlerinin üretimi konusunda Çin ile yoğun işbirliği yapan Amerikan şirketleri, tedarik zincirinde yaşanacak olası aksaklıklarla ilgili endişelerini dile getirdi. Çin, ABD'nin gümrük tarifelerine karşılık olarak, bu yıl başında tarife artışlarına gitmişti. Bu artışların, özellikle tarım, sanayi ve teknoloji sektörlerinde ABD'li üreticilere yönelik ekonomik yaptırımlar oluşturması bekleniyor.

ABD ve Çin arasındaki ticaret restleşmesi, sadece bu iki ülkeyi değil, aynı zamanda dünya ekonomisini de etkileyebilecek potansiyele sahip. Karşılıklı tarife artışları ve ticari yaptırımlar, küresel tedarik zincirlerinin duruşunu değiştirebilir ve pek çok sektörü olumsuz etkileyebilir. Gelecekteki gelişmeler, küresel ekonominin seyrini belirlemede kritik bir rol oynayacak gibi görünüyor.